TEDMEM: “Milli Eğitim Akademisi kurulması ihtiyacı, MEB ile YÖK arasındaki koordinasyon eksikliğinin temel göstergesidir. “Ülkenin nitelikli öğretmen ihtiyacı 'Sen yapamazsan ben yaparım' mantığıyla değil, ekosistem yaklaşımıyla ele alınmalı.”
Yayınlanma: 07.12.2024 – 04:00
Abo Ol
Türk Eğitim Derneği (TEDMEM) Düşünce Kuruluşu tarafından hazırlanan “Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi Hakkında Görüş ve Değerlendirmeler” başlıklı raporda, “Ulusal Eğitim Akademisi kurulması ihtiyacı, koordinasyon eksikliğinin temel göstergesidir” denildi. Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasında “Ülkenin nitelikli öğretmen ihtiyacı, 'Sen yapamazsan ben yaparım' mantığıyla değil, ekosistem yaklaşımıyla ele alınmalı” dedi.
EŞİTLİK GARANTİLİ OLMALIDIR
Raporun bulguları şöyle:
- Öğretmenlik mesleğinin etik standartlarının öneride yer almaması önemli bir eksiklik olarak değerlendirilmektedir.
- Kanun teklifinin “Hazırlık eğitimine kabul edileceklerin belirlenmesi” başlığı altında yer alan ifadelerle pedagojik formasyon eğitimi ve KPSS'nin akıbeti hakkında bir öngörüde bulunmak mümkün görünmüyor.
- Teklifte özel eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlere yönelik düzenleme yer almıyor. Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin temel maaş haklarının geçmişte olduğu gibi tanımlanması ve bu kurumlarda çalışan öğretmenlerin vergi ve SGK ödeme oranlarının çalıştıkları öğretmenlerle eşitlenmesine yönelik kanunlara yer verilmesi önemli görülmektedir. devlet okullarında.
- Ulusal Eğitim Akademisi'nin eğitim fakültelerine benzer bir rol üstlenmesi, öğretmen eğitiminde rol karmaşası, yetki ve sorumluluklarda çoğulculuk gibi çeşitli sorunlara yol açabilmektedir.
- Tasarının genel gerekçesi şöyle: “Nitelikli eğitim için nitelikli öğretmen yetiştirme modelinin oluşturulması zorunluluk haline gelmiştir.” Açıklamada eğitim fakültelerinin nitelikli öğretmen yetiştiremeyeceği açıkça belirtiliyor.
- Milli Eğitim Akademisi'nin, Türkiye genelinde 97 eğitim ve eğitim bilimleri fakültesi ve binlerce akademisyenin sağlayamadığı veya sağlayamadığı bilgi, beceri ve yeterlilikleri geleceğin öğretmenlerine kazandırarak öğretmen niteliklerine hangi bilgi, beceri ve yeterlilikleri katacağı belirsizdir.
- YÖK'ün ve eğitim fakültelerinin bu süreçteki sessizliği eğitim tarihine not edilmelidir.
ERG: Öğretmen Yoksulluğu Artabilir
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından yapılan değerlendirmede öneride yer almayan standartlar şöyle sıralandı:
- Öğretmen adaylarının mezun olduktan sonra akademilerde çok düşük maaş alacakları ve akademiden sonra atanmaları halinde sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilecekleri, öğretmen yoksulluğunun daha da artması, mesleğin çekiciliğinin ve itibarının azalması riskini taşıyor.
- Kariyer terfi sistemi, çalışma barışı, meslektaşlar arasındaki dayanışma ve işbirliği ile öğretmenlerin mesleki motivasyonunun tehlikeye atılması riskini taşımaktadır.
- Tasarıda özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin hakları düzenlenmiyor.
- Sözleşmeli öğretim ile kadrolu öğretim arasındaki farklar ortadan kaldırılmamıştır.
- Ücretli öğretmenlik uygulaması durdurulmadı.
- Tasarıda atanmayı bekleyen öğretmenler, yaşam ve çalışma koşulları, özerklik, emeklilik ve meslek etiğine ilişkin hükümler yer almıyor.